Sevmiyorum özlemeyi. Bir yerleri, birilerini ya da eski beni. Özlediğim ve buna katlanmak zorunda olduğum her şeyden nefret ediyorum. Keşke bu duygu olmasaydı hayatımda. İnsan eğer özlediği şeyleri görebilecekse tekrarını yaşayabilecekse elbette özlemek güzel olabilir. Ama bir daha tekrarı mümkün olmayan şeyleri özlemek son derece kötü. Örneğin birini özlersin ama özlediğin kişi o değildir çünkü değişmiştir artık iğrenç biri olmuştur, senin ona verdiğin değeri hiç etmiştir. Görmek istemezsin ama özlersin yine de. Ne çaresiz bir durum... Bir arkadaşını özlersin mesela, geçen güzel günleri anımsarsın önce... Sonra şimdiye bakarsın üzülürsün ama umursamazsın artık çünkü neden umursayasın ki sonuçta durumun bu hale geleceğini bildiğin için zamanında elinden geleni yapmaya çalışmışsındır ama o tercihini çoktan yapmıştır ve sana sadece kendine yeni bir arkadaş bulmak düşer. Veya eski seni özlersin bazen ama artık ne yaparsan yap asla eskisi gibi olamazsın büyümüşsündür çünkü ya da yaşadığın hayal kırıklıklarının, yediğin darbelerin altından kalkıp kendine gelene kadar geçen zaman seni değiştirmiştir. Kendini özlersin, özlersin ama ne mümkün... Ne yaparsan yap eskisi gibi hissedemezsin. Sonra bir yeri özlersin fakat gidemezsin. Zamanın yoktur, sana eşlik edecek bir yol arkadaşın yoktur kısaca şartlar bir türlü el vermez. Ve sen yine özlediğinle kalırsın. Hoş belki özlediğin şeylerin tekrarını yaşasan aynı tadı vermeyecektir. Bilmiyorum... Önemli olan anı yaşamaktır belki. Ama ne olursa olsun ben sevmiyorum özleme duygusunu. Bu yüzden hiç kimseyi ve hiçbir yeri özlemek istemiyorum.
Sevmiyorum özlemeyi. Bir yerleri, birilerini ya da eski beni. Özlediğim ve buna katlanmak zorunda olduğum her şeyden nefret ediyorum. Keşke bu duygu olmasaydı hayatımda. İnsan eğer özlediği şeyleri görebilecekse tekrarını yaşayabilecekse elbette özlemek güzel olabilir. Ama bir daha tekrarı mümkün olmayan şeyleri özlemek son derece kötü. Örneğin birini özlersin ama özlediğin kişi o değildir çünkü değişmiştir artık iğrenç biri olmuştur, senin ona verdiğin değeri hiç etmiştir. Görmek istemezsin ama özlersin yine de. Ne çaresiz bir durum... Bir arkadaşını özlersin mesela, geçen güzel günleri anımsarsın önce... Sonra şimdiye bakarsın üzülürsün ama umursamazsın artık çünkü neden umursayasın ki sonuçta durumun bu hale geleceğini bildiğin için zamanında elinden geleni yapmaya çalışmışsındır ama o tercihini çoktan yapmıştır ve sana sadece kendine yeni bir arkadaş bulmak düşer. Veya eski seni özlersin bazen ama artık ne yaparsan yap asla eskisi gibi olamazsın büyümüşsündür çünkü ya da yaşadığın hayal kırıklıklarının, yediğin darbelerin altından kalkıp kendine gelene kadar geçen zaman seni değiştirmiştir. Kendini özlersin, özlersin ama ne mümkün... Ne yaparsan yap eskisi gibi hissedemezsin. Sonra bir yeri özlersin fakat gidemezsin. Zamanın yoktur, sana eşlik edecek bir yol arkadaşın yoktur kısaca şartlar bir türlü el vermez. Ve sen yine özlediğinle kalırsın. Hoş belki özlediğin şeylerin tekrarını yaşasan aynı tadı vermeyecektir. Bilmiyorum... Önemli olan anı yaşamaktır belki. Ama ne olursa olsun ben sevmiyorum özleme duygusunu. Bu yüzden hiç kimseyi ve hiçbir yeri özlemek istemiyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder